Projenin
Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu bünyesinde faaliyet gösteren 'Özel Sporcular Çayevi'nde eğitim alan 12
Sertifika dağıtımından önce kürsüye çıkan anneler yaşadıkları duygu dolu anı sözcüklerle ifade etti. 2001 yılında amatör spor organizasyonu ile başlayan çalışmalardan, bugün özürlü gençlere mesleki eğitim projelerine kadar gelindiğini anlatan merkez müdürü Doç. Dr. Dilara Özer, bu çocukların gereksinimlerin sadece spor olmadığını, birçok alanda ihtiyaçları olduğunu bunlardan birisinin de istihdam olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Mustafa Akaydın da üniversitenin en özel sosyal projelerinden birisinin hayata geçirildiğini aktararak, çalışma ile Türkiye'ye ve dünyaya örnek olacak bir model ortaya konulduğunu söyledi.
Antalya'da birçok sosyal projenin yürütüldüğü bilgisini veren Vali Alaaddin Yüksel, AB fonları tarafından desteklenen 186 proje bulunduğunu söyledi. Bu projelerin toplamının 5 milyon Euro olduğunu aktaran Yüksel, "Bunlardan 12 tanesi tamamen özel eğitim gerektiren engelli vatandaşlarla ilgili" diye konuştu.
Konuşmasında özürlü ve eski hükümlü istihdamının önemine de vurgu yapan Yüksel şöyle devam etti: "Yasa koyucu belli işletmelerde belli sayıda özürlü ve eski hükümlü çalıştırılmasını emretmiş. Buna uymak istemeyen bazı işletmeler cezasını ödeyip çalıştırmayabiliyor. Ancak, özürlü ve eski hükümlü çalıştırmamak ne kadar etik. Özürlü ve eski hükümlü problemi yaşanırken, sorunun çözümüne katkıda bulunmamayı toplumun vicdanına bırakmak lazım." Vali Yüksel, özürlülerin istihdam edilmesi konusunda herkesin maskesini çıkararak, meselenin çözümüne ortak olmasını istedi.
Konuşmaların ardından Özel Sporcular Çayevi Projesi'nde eğitim alan 12 gence vali ve rektör tarafından sertifikaları verildi.
Vali Alaaddin Yüksel, konuşmasında çoğu zaman farkında olunmasa da özürlülerin içlerinde çok büyük bir sevgi taşıdığına dikkat çekti. Yüksel, bunun en basit küçük göstergesinin dün yaşadığı bir olay olduğunu aktararak şöyle devam etti: "Dün 60 yaşıma doğru yol aldım. Sabah eşim Emine Hanım doğum günümü kutladıktan sonra beni yolcu etti. Valiliğe geldiğimde çalışma masamda, üzerinde Rıza ve Ömer yazan, bir buket çiçek duruyordu. Rıza ve Ömer İzmir'de görev yaptığım dönemde tanıdığım iki engelli insan. Emine hanım hariç, ailemin bütün fertleri beni unuttu ama onlar unutmadı. Biz idareciler böyle özel günlere alışık değiliz. Ancak bu gençler böyle bir güzelliğe sevgiye sahip."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder